pandemide-calisanlarin-psikolojik-sagligi

COVID-19 ilk ortaya çıktığında, en dikkat çekici değişikliklerden biri işyerleri üzerindeki etkileriydi. Şirketler, çalışanlarının iş dışındaki hayatlarını daha önce hiç olmadığı şekilde önemsemek zorunda kaldılar. Günlük işinizin dışında sorumlulukları olan bir eş veya bir ebeveyn olduğunuzu gizlemek neredeyse imkansız hale geldi. Bu yeni durum da pandemide çalışanların psikolojik sağlığı konusunu hiç olmadığı kadar öne çıkarttı.

İş ve yaşam o kadar iç içe geçmeye başlamasının çeşitli sonuçları oldu. Ekip üyeleri kendilerini ve birbirlerini sadece meslektaşlar olarak değil, bütün varlıklar olarak görmeye başladılar. Aynı zamanda, iş ve yaşamın bu kaynaşması, çalışma saatleri ile dışındaki tüm sınırları ortadan kaldırdı. Bu durum da giderek artan iş tükenmişliği ve bitkinliğe yol açtı.

Bu hepimiz için yeni bir durum ve bu yeni yaşam tarzına ayak uydurduğumuzda birçok deneme yanılma yaşayacağız. Sizlere bu dönemde iş yerlerinin, pandemide çalışanların psikolojik sağlığı noktasında nasıl iyileştirmeler yapabileceğine dair dört öneri hazırladık.

1. Mesai Dışındaki Saatlerini Kullanmalarına İzin Verin

İş ve yaşam arasındaki çizgiler şu anda hala net olarak belirlenebilmiş değil. Zoom gibi uygulamalarla yapılan sanal toplantıların norm olmasıyla çalışanlar her zamankinden daha “müsait” gibi görülmeye başlandı. Ancak bu, farklı iş görüşmelerini mesai saatleri dışında planlayabileceğiniz anlamına gelmemekte. Çalışanlarınızın normalden daha uzun saatler çalışmasını beklememelisiniz. Bir kimsenin “müsait” olması, o zamanı çalışmak için ayırması anlamına gelmez. Durmadan çalışmanın hem üretkenliğe hem de kişinin ruh sağlığına zararlı olduğuna dair çalışmalar bulunmaktadır. Bu durumların kaygı, depresyon ve tükenmişliğe yol açtığını da unutmamalıyız.

Pandemi sırasında çalışma saatlerini uzatan şirketler olduğunu görmekteyiz. Ancak normalde bu durumun tam tersi olması gerekmekte.

Örgütsel psikolog Adam Grant, pandemi dönemi başlangıcında bir tweet attı: “Evden çalışıyorsanız, pandemi ortalama iş gününüzü 2-3 saat uzattı. Şimdi günlük 6 saatlik çalışma veya haftada 4 gün çalışmanın test edilmesinin tam zamanı .

Bu, şirketlerin yeni zorluklara uyum sağlama ve çalışanları için olumlu bir değişim yaratma fırsatını yakalayabileceği harika bir hatırlatma.

2. Saygı Gösterin

İnsanlar, hayatta kalma modundayken, yaratıcı ve üretken olmakta daha zor anlar yaşarlar. Yapılan araştırmalar da bunu kanıtlamaktadır. “Deneyimlenen olumlu duyguların hem kişisel hem de kişilerarası alanlarda insanların dikkatini ve düşüncesini genişlettiğine dair ampirik kanıtlar bulunmaktadır.” Bu süreçteki en önemli adım, insanların olumlu duyguları kendi kendilerine üretebilecekleri sürdürülebilir araçlar geliştirmektir.

Temel psikoloji bilimi tarafından belirlenen bir dizi olası mekanizma yoluyla genel pozitiflik oranlarını artırabilir:

  • stresli yaşam koşullarının olumlu şekilde yeniden değerlendirilmesini ve kolaylaştırılmasını sağlamak,
  • ödül ve memnuniyetle ilişkili nörokimyasalların salınımının tetiklenmesi,
  • imgeler yoluyla olumlu anılara erişerek olumlu duyguları tetiklemek, 
  • dikkati olumlu deneyimlere yönlendirmek,
  • olumlu duygularla ilişkili davranışları (örneğin nazik davranışlar) teşvik etmek, 

Bu nedenle, olumlu duygular insanların zihniyetlerini, davranışsal repertuarlarını ve sosyal açıklığı genişlettikçe, bu etkiler de, zevkli olaylara ve karşılaşmalara katılma fırsatlarına gittikçe daha fazla katıldıkça, artan olumlu duygularla karşılık verecektir. Bu çalışanların bulundukları duruma saygı gösterin ve ellerinden gelenin en iyisini yaptıklarını unutmayın.

3. Psikolojik Olarak Güvenlik Ortamı Yaratın

Psikolojik güvenlik yaratmak her zaman önemli bir işyeri hedefiydi; ancak hiçbir zaman şu andan daha önemli olmamıştı. COVID-19, çoğu insanı derinden sarstı. Hatta en temel ihtiyaçlarının karşılanıp karşılanmayacağını sorgulamalarına neden oldu. Endişelenmeleri gereken son şey, yaptıkları çalışmalardan ötürü yargılanıp yargılanmayacakları.

Çalışanlar, duygularının önemli olduğunu, işyerlerinin onları sadece üretkenliklerine değil, insan olarak da önemsediğini bilmeye ihtiyaç duyar.

Neler olup bittiğine dair kendi duygularınızı paylaşarak veya ekip üyelerinize sadece “Gerçekten nasılsınız ?” diye sorarak örnek bir liderlik gösterebilirsiniz.

4. Yardım Planınıza Psikolojik Sağlık Hizmetlerini Ekleyin

Zaman zaman fiziksel sağlık sorunları yaşadığımız açık. Buna ek olarak, zihinsel sağlık zorlukları yaşıyor olduğumuz da açık bir gerçek. İnsanlar bu dönemde derin bir şekilde anksiyete ve depresyon yaşıyorlar. Temizlik protokolleri, sosyal mesafe ve uzaktan çalışma politikaları üzerinde düşünmek önemli. Bunların yanı sıra, şirketlerin çalışanlarının psikolojik ruh halini ve sağlığını nasıl destekleyeceklerini bulmaları hayati önem taşıyor. Çalışanların evlerinin rahatlığından uygun maliyetli tedaviye erişebilmeleri için yardım planınıza PsignL Online Terapi gibi bir hizmet ekleyebilirsiniz. Böylece onlara ve bir bütün olarak şirkete bu belirsiz zamanların üstesinden gelmede yardımcı olabilirsiniz.

Son birkaç ay ne kadar zor olsa da, birçok şirketin çalışanlarına bu faaliyetlerde bulunduğunu görmek bizleri umutlandırıyor. Umarız bu insan odaklı çalışma prensipleri, pandemi sonrası da devam eder. Daha sürdürülebilir ve nihayetinde daha insani iş ortamları görebiliriz. Unutmayalım ki; bu süreç iş yerini daha iyi hale getirmek için en uygun fırsat.